Ege’nin
ve barışın sembollerinden olan zeytin ağaçları binlerce yıldır olduğu gibi bu
sonbaharda da meyveye durdular. Taneleriyle kahvaltı sofralarımızı, yağı ile
yemek ve salatalarımızı lezzete boğacak olan zeytin ağacı, inanışa göre
Nuh Tufanı’na bile dayanmıştı. (Nuh’un tufanının bittiği müjdesi, ağzında
tuttuğu bir zeytin dalı ile gemiye geri dönen güvercin tarafından verilmişti.
Belki de tufandan sonra geminin dışında olup da hayatta kalabilen tek şey
zeytin ağacıydı.) Bu yüzden ölümsüzlük ağacı olarak anılan
zeytin ağaçlarından 3 bin yaşında olanların günümüzdeki varlığı bilinmektedir (Özata &
Cömert, 2016, s. 106) .
Yaşlı Bir Zeytin Ağacı |
Zeytin
ağaçları Samiler tarafından MÖ. 6 bin civarında ıslah edilerek bir kültür
bitkisi haline getirilmiştir (Mumkaya,
2012, s. 1) .
Homeros’un eserlerinde ‘Sıvı Altın’ övgüsüyle anılan zeytinyağı; yeryüzünde bilinen ilk kozmetik ürünlerdendir. (Karabina, İflazoğlu, Karakuş,
& Kuvvetli, 2016, s. 100) İnsanoğlu
zeytinyağını yaklaşık 8 bin yıldır, sağlığı ve güzelliği için kullanmaktadır.
Mitolojide Tanrıça Hera’nın Tanrı Zeus’u etkilemek için vücudunu zeytinyağı ile
ovup, parlattığına, böylelikle yumuşak ve göz alıcı bir tene sahip olduğuna
inanılmaktadır (Kaplan &
Arıhan, 2011, s. 8) . Zeytinyağı dünyada kullanılan ilk bitkisel
yağdır.
Zeytinyağı, Yeryüzünde Bilinen İlk Kozmetik Ürünlerdendir |
Zeytin
tanelerinin çeşitli yöntemlerle ve çekirdekleriyle beraber preslenmesi sonucu,
hiçbir kimyasal işleme maruz kalmadan elde edilen zeytinyağı doğallık, saflık ve sağlıkla
özdeşleşmiştir. Antik Yunan’da zeytin ağacı ve zeytinyağı öylesine kutsanmış
bir üründür ki, zeytin yetiştirme ve toplama işlerinde görev almak için, karşı
cinse elini asla sürmemeye yemin etmiş, bakire genç kız ve erkeklerden olmak
şart koşulmuştur (Küçükkömürler
& Ekmen, 2015, s. 812) .
Yeşil zeytin
ya da siyah zeytin tanelerinin farklı ağaçlarda yetiştiğini zannedenler
olabilir. Ancak ham meyve yeşildir, olgunlaşan ve yağı artan meyve siyah renge
döner. Pek çok meyvenin aksine zeytin taneleri ağaçtan toplandığında hemen
yenmez çünkü acıdır. Dünyada sadece İzmir Karaburun’da yetişen hurma zeytin
dalından toplandığı gibi sofraya konup tüketilebilir (Zeytin Ağacı Dergisi, 2014) . Bunun dışındaki tüm
zeytinler acı tatlarından arındırılmak üzere tuz ve su ile fermente edilirler.
Hurma
Zeytin çoğunlukla Karaburun’da
olmak üzere Güzelbahçe, Urla ve Çeşme ilçelerinde de az miktarda yetişir. Bölgede
yetişen zeytinler ‘Phomo Olea’isimli zararsız mantar çeşidi sayesinde dalında yenebilir hale gelmektedir.
Karaburun’da olgunlaşma
döneminde mantar tozlarının rüzgâr yardımıyla zeytinlere yapışması, çiğ
zeytindeki acı tadı yok etmektedir. Aynı ağacın dış dallarında mantar etkisiyle
hurma zeytin, içeride kalan dallarda ise bildiğimiz acı zeytinler gelişmektedir (Zeytin Ağacı
Dergisi, 2014) .
Hurma Zeytinin Daldaki Hâli |
Hurma Zeytinin Toplandıktan Sonraki Hâli |
Zeytin
ağacı Kuzey Yarım Küre’ye has bir ağaçtır. Dünyadaki zeytin ağaçlarının % 97’si
Akdeniz kıyısındaki ülkelerde yer almaktadır (Bayramer
& Tunalıoğlu, 2016, s. 141) . Türkiye de bu
coğrafyanın önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Ülkemizdeki zeytin üretimi
bakımından % 75 ile Ege Bölgesi ilk sırada yer almaktadır. Akdeniz bölgesi %
14, Marmara Bölgesi ise % 10’luk üretim payına sahiptir (Özata & Cömert, 2016, s. 107) .
Ege Zeytinleri’nin % 80’i yağlık, % 20’si ise
sofralık olarak değerlendirilmektedir (Gemicioğlu,
2016, s. 1) .
Dünyada tescilli 1257 çeşit zeytin varken, ülkemiz de 90 çeşit tescilli zeytine
sahiptir (Özdoğan & Tunalıoğlu, 2017) .
Tarihi
sürece baktığımızda, zeytin tanelerinin ve zeytinyağının gıda olarak
tüketiminin, zeytinyağının sahip olduğu ekonomik değerin keşfine göre daha geç
zamanlarda geliştiği görülmektedir. Hatta denilebilir ki, zeytinyağı tüketimi
açısından insanlık çok yeni bir lezzetle tanışmaktadır.
Eski
çağlarda zeytinyağı gıda olarak tüketilmeye başlanmadan önce çok uzun yıllar
boyunca, dinsel törenlerde tapınma, temizlik veya arınma amaçlı kullanılmıştır (Mumkaya,
2012, s. 62) .
Antik çağda zeytinyağının en önemli kullanım alanlarından biri tıptır. Helenistik dönemin önemli yerleşim
merkezlerinden olan Pergamon’da (Bergama) yaşamış olan Galenos, zeytini sağlığa yararlı bir gıda olarak tanımlamış,
reçeteyi de "sirke içinde saklanan zeytin
mideyi güçlendirir ve iştah açar" diye vermiştir (Kaplan & Arıhan, 2011, s. 9) . Yüz yaşını aştıktan
sonra hayata veda eden filozof Abredalı Demokritos’a
sağlığını nasıl koruduğu sorulduğunda verdiği cevap; “İçimizi balla, dışımızı
zeytinyağıyla yıkayalım” şeklinde olmuştur (Mumkaya, 2012, s. 64) .
Bütün bunlardan öte zeytinyağı dünyada bilinen ilk aydınlatma kaynaklarından birisidir. Bu nedenle çok eski dönemlerde zeytinyağı; ticareti yapılan kıymetli bir mal haline gelmiş ve zeytin yetişmeyen bölgelerde bile aydınlatma amaçlı zeytinyağı tüketimi önemli olmuştur. Hitit metinlerinde ‘yağ ağacı’ anlamında kullanılan ‘gis agis’ kelimelerinin büyük ihtimalle zeytin ağacı için kullanıldığı sanılmaktadır (Mumkaya, 2012, s. 27) . Firavun III.
Ramses’in, Güneş Tanrısı Ra için yaptırdığı tapınağın aydınlatılması amacıyla
kullanılacak olan zeytinyağının temini için, özel zeytinlikler kurdurduğu
bilinmektedir (Kaplan &
Arıhan, 2011, s. 4) .
Athena ve Poseidon |
Bütün bunlardan öte zeytinyağı dünyada bilinen ilk aydınlatma kaynaklarından birisidir. Bu nedenle çok eski dönemlerde zeytinyağı; ticareti yapılan kıymetli bir mal haline gelmiş ve zeytin yetişmeyen bölgelerde bile aydınlatma amaçlı zeytinyağı tüketimi önemli olmuştur. Hitit metinlerinde ‘yağ ağacı’ anlamında kullanılan ‘gis agis’ kelimelerinin büyük ihtimalle zeytin ağacı için kullanıldığı sanılmaktadır
Alalakh,
Ugarit ve Mari medeniyetlerine ait antik çağ belgelerinin çoğunda
zeytinyağından bir ilaç olarak bahsedilmekte ve fiyatının şarap fiyatından beş
kat daha pahalı olduğu anlatılmaktadır (Mumkaya,
2012, s. 66-67) .
Zeytin dünyada çok sınırlı bir coğrafyada üretilebildiği için, tüketimini de genellikle üreticisi olan şanslı ülkelerin yaptığı söylenebilir. Zeytin ve zeytinyağının toplam üretim miktarına bakıldığında dış satımının sadece % 20 civarında kaldığı görülmektedir (Özata &
Cömert, 2016, s. 106) .
Antik Çağda Zeytinyağının Sıkım Malzemeleri - Bodrum |
Zeytin dünyada çok sınırlı bir coğrafyada üretilebildiği için, tüketimini de genellikle üreticisi olan şanslı ülkelerin yaptığı söylenebilir. Zeytin ve zeytinyağının toplam üretim miktarına bakıldığında dış satımının sadece % 20 civarında kaldığı görülmektedir
Zeytinyağının
bilinen ilk sınıflaması Hititlerde karşımıza çıkar. Hititler sıkım esnasında
ilk ortaya çıkan yağa ‘saf yağ’ anlamında ‘pittalwan’
ismiyle adlandırılmıştır (Bülbül, 2017,
s. 275) . Romalılar
da zeytinyağını sınıflandırmıştır. Buna göre en kaliteli yağ ilk sıkımda elde
edilen ‘olei flos’ yani hâlis
yağdır. İkinci sıkımda alınan yağ ‘oleum
sequens’ daha ucuz bir yağdır. Yere düşmüş olan zeytinlerden yapılan yağa
ise ‘caducum’ denilmekteydi. Son
olarak hastalıklı zeytinlerden imal edilen en kalitesiz yağ ‘cibarium’ kandillerde yakılmak için
imal edilmekteydi (Kaplan &
Arıhan, 2011, s. 8-9) .
2017
yılında yayınlanan Türk Gıda Kodeksi Zeytinyağı ve Prina Yağı Tebliği’ne göre; “Zeytinyağı, sadece zeytin ağacı
meyvelerinden elde edilen yağlardır”. Çözücü kullanılarak ayrıştırılan veya
doğal trigliserid yapısı değiştirilmiş yağlar ve diğer yağlarla karışmış
olanlar zeytinyağı tanımının dışındadır (Resmi Gazete, 2017) . Adı geçen tebliğe
göre “Natürel zeytinyağları, rafine zeytinyağları, riviera zeytinyağı ve
çeşnili zeytinyağı” olarak dört çeşit zeytinyağı vardır.
Natürel zeytinyağı ve bu tür içinde en doğal şekliyle yer alan natürel sızma zeytinyağı ağaç dalından sıkım aşamasına getirilinceye kadar sadece mekanik ve fiziksel işlemlere tabi olup, hiçbir kimyasal işlem görmediğinden, zeytinyağı gerçekte bir meyve suyu gibidir (Küçükkömürler & Ekmen, 2015,
s. 811) . Saflığın
ve sağlığın simgesi olan natürel zeytinyağı, meyve cinsi, hasat zamanı, sıkım
ve depolama aşamalarında titizlikle ideal şartlar yakalandığında; 100’ün
üzerinde tat ve kokuyu (Özdoğan &
Tunalıoğlu, 2017, s. 28) içinde barındıran bir sanat eseridir.
Sıkım sırasında verimi artırıp daha çok yağ elde etme hırsına kapılanlar, bu
zenginliğin azalmasına yol açarlar. Natürel zeytinyağının kalitesi açısından
hamur sıcaklığı 250C’yi, yıkandığı suyun sıcaklığı da 400C’yi
geçmemelidir (Gemicioğlu,
2016, s. 13) .
Oksijenle temas etmek kaliteyi olumsuz etkilediğinden dolum esnasında yağ
yüksekten dökülmemelidir. Yine hasat sonrası zeytinler depolarda bekletilmeden
kısa sürede sıkıma gönderilmelidir.
Zeytin Hasadından Bir Kare |
Natürel zeytinyağı ve bu tür içinde en doğal şekliyle yer alan natürel sızma zeytinyağı ağaç dalından sıkım aşamasına getirilinceye kadar sadece mekanik ve fiziksel işlemlere tabi olup, hiçbir kimyasal işlem görmediğinden, zeytinyağı gerçekte bir meyve suyu gibidir
Zeytinyağı Üretim Prosesleri |
Egeye Dönüş
takipçileri için bugün sıvı altın zeytinyağını anlattık. Aslında biraz da
kendimizi anlattık. Zeytinyağımızın sınıflama ve kalite
kriterlerini bilerek tatmanız için, dikkat ettiğimiz aşamalardan bahsettik.
Bunların ışığında bir tadım gerçekleştirmek isterseniz bir tatlı kaşığı sızma
zeytinyağını ağzınıza alıp, gözlerinizi kapattıktan sonra, yutmadan önce ağız
çeperinizde birkaç dakika dolaştırmanızı tavsiye ederiz. Ege'nin çimen,
narenciye, deniz ve tarih kokan lezzetini duyumsadınız mı? Hoşçakalın…
Kaleme Alan: Hüsnü Egemen ABİRDÂN
Yorumlar
Yorum Gönder