URLA'DA BAHAR FESTİVALLERİ BAŞLIYOR


Urla

Urla, İzmir il merkezine 35 km uzaklıkta kendi halinde, sakin bir ilçe.

Burayı Ağustos ayında ziyaret ederseniz Urla Bağ Bozumu Festivali zamanına denk düşersiniz. Bağbozumu Festivali’nde tezgâhlarda üzüm suyu, şıra, börek, çörek, hediyelik eşya, seramik, giysi vb. pek çok otantik objeye rastlayabilirsiniz.

Urla’yı mart sonunda ziyaret ederseniz Mart Dokuzu Ot Festivali karşılar sizi. Çeşit çeşit yöresel otların, baharda canlanan doğayla dans eden denizin eşlik ettiği lirik bir atmosferde solursunuz bu kez mutluluğu…

Nisan’ın sonu Uluslararası Enginar Festivali demektir Urla’da. Birçok atölyede dünyaca ünlü şefler yorumlar dikenden gelen lezzeti sizin için. Yok, olmadı Mayıs’a kaldık derseniz bu kez de Urla’ya bağlı Barbaros Köyü Oyuk (Korkuluk) Festivali ile keşfe çıkarsınız içinizdeki çocuğu…

Kısaca şenliktir Urla biraz, ama dinginliktir de aynı zamanda… Eğlencedir enikonu ama yormaz da yani hiçbir zaman… Doğaçlama ama binlerce yıldır damıtılan bilgelikle karşılar sizi bu sevimli şehir… Vurun kendinizi yollara… 

Malgaca Pazarı

Malgaca Pazarı

Girişte Mısır Çarşısı’nı andıran dükkânlarla karşılaşacaksınız bu pazarı ziyaretinizde. İçeri girdikten sonra küçük bir meydanı çevreleyen kahvehaneler, kafeteryalar, dalından yeni kopmuş meyve ve sebzeleri alacağınız manav tezgâhları, el işi ürünlerin pazarlandığı yöresel ürün tezgâhları, samimiyeti ve güler yüzüyle karşılayacak sizi…

Sanat Sokağında Bir Cafe

Sanat Sokağı

Bir başka dünyada hissettirecek kendinizi. Bakmaya doyamayacaksınız etrafa… Ve inanamayacak gözleriniz tarihin bu denli gerçek olduğuna yakınınızda…

Karantina Adası

Karantina Adası

Urla kıyılarında bir de Karantina Adası bulunuyor. Karantina adası adı çünkü eski zamanlarda hacca gidip gelen gemilerin yolcuları önce bu adada kontrol altına alınırmış. Burada ilaçlı sularla duş aldırılır, kıyafetleri yüksek sıcaklıklarda temizlenirmiş. Kontrol esnasında hasta olanlar tespit edilirse gemiler uzaklaştırılır ve karantinada tutulurmuş. Bugün adayı kıyıya bağlamak için bir yol inşa edildiğinden, kısa bir yürüyüş ile o güzelim manzarayı izlemek için adayı keşfe çıkabilirsiniz.

Urla isminin Latince ve Rumca da bataklık kelimesine karşılık gelen Vurla’dan geldiğini söyleyenler var. Ya da Mehmet Çelebi’nin komutanlarından İbrahim Bey’e sefere çıkarken  “Uğur Ola!” nidasından türediğini iddia edenler de var. Hatta Evliya Çelebi’ye göre Kıdefa Kralının kızı “Ulice” den dilimize Urla diye döndüğü de anlatılıyor. Siz hangisine inanmak isterseniz artık…

Çeşitli Otlar

Mart Dokuzu Ot Festivali

Türk ananesinde baharın başlangıcı olarak kabul edilen ve günümüz takviminde 21 Mart’a denk gelen gün ile ilgili Mete Han (MÖ. 3 yy.) zamanından beri kutlamalar yapıldığı Çin kaynaklarında yer alır. Türklerin bilinen ilk takvimi olan “On İki Hayvanlı Türk Takvimi”inde yılbaşı 21 Mart’tır ve Türkler Ergenekon’dan dağı eritip çıktıklarında da ilkbahar mevsimi yaşanmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarında 21 Mart günü “Ergenekon Bayramı” adıyla kutlanmıştır.

Rumi takvimle Miladi takvim arasındaki gün farkından dolayı Mart Dokuzu olarak adlandırılmış olan gün için baharın başlangıcı demek mümkündür.

Urla kadim medeniyetinin derinliği içerisinde günümüzde de Mart Dokuzu Ot festivali ile tarihsel dokusunu zenginleştirmektedir. 7’nci Mart Dokuzu Festivali 25-26 Mart 2017 tarihleri arasındaki etkinlikleri ile size de hoş bir deneyim yaşatmaya aday.

Tezgahtaki Enginarlar

Enginar Çanakları

Uluslararası Enginar Festivali

Türkiye yıllık enginar üretiminde ege bölgesi % 80’i aşan oranıyla oldukça önemli konumdadır. İzmir yöresi de bu üretim açısından egenin en yoğun bölgesidir.

Literatür incelendiğinde, 1700’lü yıllardan günümüze enginarın tıbbi özelliklerini konu alan birçok eserin bulunduğu görülmektedir. Bu yazılarda bu bitkinin özellikle idrar söktürücü, böbrek taşlarını düşürücü, safra salgısını kolaylaştırıcı, ödem giderici yönlerine değinilmektedir. Theophratus henüz M.Ö. 371-287 yıllarında, enginarın çiğ ve haşlanmış olarak yenilebildiğini belirtmiştir.

28-30 Nisan 2017 tarihlerinde 3. Uluslararası Urla enginar Festivali’ne davetlisiniz. Hem vakumlanmış ya da konserve edilmiş kışlık enginarınızı şimdiden depolamak hem de bu harika şehri keşfetmek adına bu davete icabet etmek gerek… Festival kapsamında dünyaca ünlü şeflerin mutfak atölyelerini takip edebilir. Enginarlı tarifleri keşfedebilir, ya da tadımlıklarla damağınızı şenlendirebilirsiniz…

Dionysos

Bağbozumu

Bağ Bozumu Şenlikleri

Dionysos, Yunan mitolojisinde Zeus ve Semele'nin oğlu. 12 Olympos tanrısından biridir. Rivayet odur ki çocukluğunda Titanlar onu kaçırıp küçük parçalara bölerek kazanda pişirirler, ancak büyükannesi Rhea parçalarını birleştirerek onu kurtarır. Bu yüzden iki kere doğduğu kabul edilir. Adının Dionysos olmasının sebebi budur: Dionysos 'iki kere doğan' anlamına gelir.

Dionysos'un sembolü asma ağacıdır, bu yüzden bağbozumu tanrısı olarak da bilinir. Hatta tiyatronun temeli de onun adına düzenlenen bağbozumu şenliklerinde atılmıştır.

Halk arasında zeytine yağın, üzüme balın düştüğü gün olarak kabul edilen ve 2 bin 700 yıl öncesine tanıklık eden "Urla Geleneksel Bağbozumu Şenlikleri" üzümün gelin olduğu zaman diye de anılır.

Sonbaharda Urla bir başka güzel olsa gerek diyenler Bağbozumunu kaçırmayın…

Korkuluk-1

Korkuluk-2

Korkuluk-3

Barbaros Köyü Oyuk (Korkuluk) Festivali

Türkiye’nin ilk tematik festivali olma özelliğine sahip olan festivalin bu yıl ikincisi düzenleniyor. 19-20-21 Mayıs 2017 tarihlerinde bu eğlenceli festival için Barbaros köyünü ziyaret edebilirsiniz. Geçen yılki festivali ziyaret eden 6 bin kişi bu yıl 10  bin kişi hedefine odaklanmasını sağlamış organizasyonu düzenleyenlerin. Ne dersiniz belki şanslı ziyaretçilerden biri de siz olur Korkulukların korkutmayan hikayelerini dinlersiniz keyifle…

Kaleme alan: Hüsnü Egemen ABİRDÂN 

Yorumlar