Ödemiş, İzmir’e 110 km. mesafede
şirin bir ilçedir. Ödemiş ziyaretinizi Cumartesi gününe denk düşürmeniz mümkün
olursa, yörenin tüm ürünlerinin sergilendiği yerel pazarı ziyaret etme şansınız
olacaktır. Ödemiş Belediyesi’nden edindiğimiz bilgiler bu pazarın 38 bin
metrekare alan üzerine kurulduğu ve yaklaşık 1100 üretici sergisi ile 850
esnaf sergisine ev sahipliği yaptığı ve Türkiye’nin ilk AVM’si olduğuydu. Bu
pazarın özellikle kadınlar pazarı diye adlandırılan bölümü saatlerce içinden
çıkamayacağınız bir el işi cenneti olsa gerek. Park içinde kurulan bu alanı
dolaşırken sevdiklerinizi ve kendinizi alacağınız hediyelerle şımartmayı
unutmayın. Bu hediye bazen bir ipek ürün ya da kaneviçe havlu, bazen bir iğne
oyası, bazen de tamamen el işçiliği bir kolye ucu olabilir.
İğne Oyasından Çiçekler |
Cumartesi Pazarından Bir Tezgah |
Ödemiş’in kendine has lezzetleri
saymakla bitmese de yörenin kuru inciri öne çıkan başlıca tarım ürünüdür.
Ayrıca nohut mayalı (tatlı maya) ekmeklerin tadı günler geçse de bayatlamaması
ve mis gibi kokusu tarifsiz duygular yaşamanıza olanak sağlayacaktır.
Tatlı Maya Ekmeği |
Ödemiş ile özdeşleşen ilk olgu,
hangi sokağa girseniz karşınıza çıkacak olan köftecileridir. Ödemiş’te düğünler
de bile keşkek ile köfte ikram edildiğini duyunca şaşırmıştık ama şehrin her
köşesinde bir köfteci olduğunu görünce Ödemiş’lilerin köfteye düşkünlüğüne
bizzat şahit olduk. Yalnız Ödemiş’te köftecilerin çoğunun öğleden sonra
kapandığını belirtmeliyiz. Bunun sebebinin köfte kıymasının bir gün önceden
yoğrulup, dinlenmeye bırakılmasıymış. Bu kanaatkâr insanlar, satabilecekleri
ölçüde köfte hazırladıklarından, eğer o günkü satışları yolunda gitmişse, sonraki
güne kadar tezgâhlarını kapatmaktalar.
Ödemiş Köftesi |
Ödemiş’te köftenin tarihi
yaklaşık yüz yıl önceye, mübadele günlerine kadar gidiyor. İlk zamanlar
Hafız’ın Köftesi diye anılan Ödemiş’e has köfte mangalda pişiriliyor. Ustalar
ızgara işleminden sonra pişen köfteleri tereyağı ile kısa bir süre soteleyerek
servisi tamamlıyor. Köftenin sunumuna farklılık katan ise; yöreye has
lezzetleri içinde barındıran tatlı toz biber ve tereyağı ile kızartılarak
lezzetlendirilmiş ekmeklerin üzerinde servis ediliyor olması.
Ödemiş dendiğinde akla gelen lokal
lezzetlerin en eşsiz olanı Töngül Pide’dir. Tarihi Katırcılar Arastası içinde
yaklaşık 125 yıldır aynı mekânda aynı lezzeti sunan Töngül ailesinin adıyla
anılan Tongül Pidesi, sade ve basit olanın ne denli lezzetli olabileceğini hepimize
ispatlayan bir lezzet şaheseridir.
Töngül Pide Fırını |
Sadece meşe odunu yakılan fırının
içinde, tulum peyniri, bolca maydanoz ve yumurta karışımı içine lezzet verecek
kadar miktarda kıymayı ekleyerek hazırlanan Töngül pidesinin sunumunda,
ilaveten tulum peyniri rendesi kullanılıyor. Lezzetin püf noktalarından birisi
içindeki kıyma olsa da asıl lezzet üste serpilen bol Ödemiş tulumunda saklı
gibi geldi bize… Bir de fırından çıkınca çok az miktarda naturel zeytinyağı ile
lezzetlendirilen Töngül pidesinin servisi, pidenin altında kalan bol tereyağı
ile yapılıyor. Tereyağı pidenin altına konuyor ki, üstteki mis kokulu tulum
peynirinin nefaseti hissedilebilsin...
Töngül'de Pide Yapımı |
Bir aile işletmesi olan Töngül Pidecisi
bugün dördüncü kuşak tarafından işletilse de prensiplerinden asla taviz
vermemiş. Ününün dünyanın dört bir yanına yayılması da bundan… Ziyaretiniz
esnasında rahatlıkla Almanya, İsviçre ya da Dubai’ye götürülmek üzere pişirilen
pideleri almak için bekleyen gurbetçilerimize rastlayabilirsiniz.
Töngül Pide Ekibi |
Töngül Pide
istisnasız her sabah saat 4’te açılıyor. Eskiden öğle oluncaya kadar biten
servis şimdilerde insanların hayata biraz daha geç başlamaları sebebiyle
öğleden sonraya kadar sürebiliyor.
Töngül Pidenin Âlamet-i Fârikası |
Salaş görünümlü mekânların
lezzetleri her zaman çekmiştir biz Ege Meftunlarını… Töngül Pidesi de
lezzetiyle damağımıza olduğu kadar, eşsizliği ile dimağımıza nakşedildi
vesselam… Ödemiş’e yolunuzu sadece Töngül Pidesini tatmak için bile düşürseniz
buna değer…
Her zaman bir yazıya ya da tek
kare bir resme sığdırabilmek çok kolay değil Ege’nin güzelliklerini. Sadece
daralan gönüllere bir küçük ferah kapısı açabilmek için çabamız. Yolunuz
düşerse yabancılık çekmeyin, ya da özlemişseniz bir nefes Ege soluyun diye.
Ege’nin kendine has güzelliklerini Egeye Dönüş sizin için keşfetmeye devam edecek. Mutlu
kalın…
Kaleme Alan: Hüsnü Egemen ABİRDÂN
Yorumlar
Yorum Gönder