İNCİRE GÜZELLEME


Kurusu tükeneli çok olmadı incirin. Siz deyin 7-8 ay, biz diyelim 3-5 ay. Hatta öyle ki, zamanında güzelce ambalajlayıp derin dondurucuya konan kuru incirler bir süredir kuru yemiş sofralarının, akşam çaylarının yanında baş köşede. Tabi sezondaki keyfi vermiyor o başka..

Şimdilerde taze yemişler çıkmaya başladı. Kupkuru, çıt kırıldım dallardan ballı daneler kendini gösteriyor. Tadı, kokusu, dokusu ile meyve havsalamızın baş tâcı… Öyle ki; geçen sezondan beri şu kıymetli dönemi bekliyoruz. Dalından koparalım inciri, ellerimiz kabuğunun tüyünden, sapının sütünden kımış kımış olsun. Kaşınmaya başlasın yavaştan. Sonra koyalım sepeti önümüze, her bir çekirdeğini hissede hissede, çıtır çıtır yiyelim bu ballı daneleri.

Dalında Taze İncir

Ve düşünelim. Fikredelim hep birlikte.. Bu meyvenin mazisini, hâlini ve istikbalini masaya yatıralım. Herşeyden önce, Yaradan’ın üzerine yemin ettiği bir meyve incir. Hatırlayalım mı? “Vet-tîni vez-zeytûn…” İncire ve zeytine yemin olsun.. Nasıl bir bağlayıcı özelliği, nasıl refere edici bir yönü var ki, Allah müstakil bir sûreye (Tîn Suresi), incirin adını veriyor. Ve ona yemin ederek söze başlıyor. Buna benzer atıflar kutsal kitapların tamamında yer alıyor. Hatta İncil’de adı en çok geçen meyvedir incir. Sizce de dikkate değer bir başlangıç noktası değil mi fikretmek için?

Peki ya şu yönünü hiç duydunuz mu? İncir ağacı, çiçek açmadan meyve verdiğinden Hz. Meryem’i sembolize eder. Bakın bi etrafınıza, hangi ağacı incelerseniz inceleyin tamamında ortak bir özellik görürsünüz. Önce çiçek açar, sonra meyveye durur. Ama incir müstesna. Daha yaprakları bile tam büyümeden seçmeye başlarsınız dalların arasından incir toplarını. Hatta botanik bilimi, her bir incirin içinde yer alan binlerce incir çekirdeğini o meyvenin çiçekleri kabul edip, sonrasında bu çekirdeklere müstakil birer incir meyvesi misyonu yüklemektedir. Yani o muhteşem meyve kılıfının içinde hem meyve, hem çekirdek, hem çiçek saklıdır.

İncir ağacı, çiçek açmadan meyve verdiğinden Hz. Meryem’i sembolize eder

İncir tüm insanlığa bir hayat dersi, mücadele timsalidir. Neden mi? Çünkü incir nizami sürülebilen ovalarda, dümdüz arazilerde, yüksek verimli topraklarda, sulak mecralarda yetişmez. Aksine kıraç topraklarda, dağların yüksek bölgelerinde, sarp arazilerde, yaz sıcağının göbeğinde, susuzluğun zirvesinde yetişir. Hatta bu şartlar ne kadar zorlu olursa, meyve o kadar kaliteli ve leziz olur. Sizce de müthiş bir hayat dersi değil midir incirin ki? O zaman incire bir teşekkür, inciri verene bin teşekkür etmek lazım sanki.

Ağustos geldi çattı. Taze incirlerin tam mevsimi.. Ve bu kıymetli sarı loplar kısa bir zaman bizimle olacaklar. Eylül ayı yaklaşınca ise, yerlerini akşam sofralarının sultanı, çayın en keyifli yanı, muhabbetin, bir araya gelişlerin sebebi olan kuru incire bırakacaklar. O yüzden iyi değerlendirin önümüzdeki günleri. Bol bol taze incir tüketin. Sıhhi ve şifai özelliklerine bir başka yazımızda değindiğimiz için şimdi burada tekrar etmiyoruz ama emin olun, şu sıcaklarda kesinlikle tüketmeniz gereken meyveler listesinde ilk sırada olmalı.

Kuru İncir Mevsimi Geliyor

Zaten Eylül ayı malum… Kuru incir sezonu başlıyor. Heyecanımız üst düzeyde :) O zaman diyoruz ki; yaşı ayrı kurusu ayrı bir güzel olan bu enfes meyve, şu günlerde insanlığın hizmetine girmeye başlamıştır. Biz duyurmuş olalım da, tadımı size kalsın.

Kaleme Alan: Attarzâde

Yorumlar